5 Temmuz 2008 Cumartesi

Tatar Ramazan (1990) ve Tatar Ramazan Sürgünde (1992)


Kerim Korcan... Tatar Ramazan'a hayat veren isimdir. Yıllarca süren yargılanma süreçlerinde çekilen işkenceler ve yorgunluk sonucunda 9 Kasım 1990'da vefat etti bu edebiyatımızın sessiz ve derinlerde kalmış ismi. (Korcan ile ilgili geniş incelemeyi edebiyat bölümünde yazacağım).

Tatar Ramazan, Türk hikayeceliğinin en gerçekçi isimlerinden, kahramanlarından birisidir. Yayınlandığı dönemde makaslanmaktan, yasaklamaktan çekinilmemiştir. Müziklerini Ahmet Kaya'nın yaptığı film yayınlandığı dönemde içinde getirdiği eleştiri, adalet mekanizmasındaki çarpıklıkları çarpıcı bir dil ve üslup ile göstermesi, hapishane hayatına getirdiği eleştiriler nedeniyle uzun süre yasaklılar listesinde durmuştur. Ancak şu an Tatar Ramazan'ı yasaklayan zihniyet bu filmi yayınlamaktadır!!!. Yani filmde olduğu gibi ekranda da Tatar Ramazan'ı hiçbir engel durduramamıştır.

Tatar Ramazan (1990)

Tatar Ramazan serüveni, Ramazan'ın bir tarla kavgası sonucunda hasmı Abidin Ağa'nın oğlunu öldürüp hapishaneye girmesi ile başlar. Yıl 1942'dir. İçerde 4 yıl yatan Ramazan tahliye edilir ancak hasmının diğer oğlu Necmi ve babasıı Abidin Ağa kan davası gütmektedir ve Ramazan'ı öldürmek için fırsat kollamaktadır. Bir gece Ramazan'ı evinin önünde sıkıştıran Necmi ve Hamdi Ramazan'ı öldürmeye kalkar. Ramazan meşru müdafa yapar ve kendisine saldıran Hamdi'yi öldürür, kendisi de hafif yaralanır. Ramazan'dan korkan Necmi olay yerinden kaçar. Ramazan mahkemede derdini anlatamaz (aleyhine tanıklık yapar Necmi) ve yine mahkum olur; cezası 11 yıldır. Böylece Ramazan'ın gerçek hapishane hikayesi de başlamış olur. Aslında hiç ceza almaması gereken bir olaydan ceza almıştır ve adalet sistemindeki sorunları artık iyice anlar. Önceleri rahat durmadı içerde demesinler diye sesini çıkarmaz ama idamlık Hüseyin'e (Salih Kırmızı) abilik, babalık yapar. Hapishane müdürü Ramazan'a Hüseyin asılmayacak diye söz verir ama Hüseyin bir kuşluk vakti asılır. Ramazan artık yönetime düşman olur ve her gördüğü haksızlığa sonuna kadar karşı durmasını, ezilenlerin, garibanların hakkını korumaya başlar bu da onu bir efsane yapar. Tabii efsane büyürken hapishanede çıkarları zedelenenlerin de düşmanlığını kazanmaktadır Ramazan. Hapishane ağası Mustafa (Koca Mustafa, Meydancı Mustafa) (Yaman Okay) mahkumlar üzerindeki hakimiyetini kaybetmeye başlayınca Ramazan'ı öldürme planları yapmaya başlar. Garibanların sesine kulak veren Ramazan, Mustafa'yı tokatlar (sinema tarihinin en ilginç ve dikkat çeken başkaldırılarından birisidir bu tokat ve Koca Mustafa'ın yaşadığı şok ile yüzünün aldığı o inanılmaz şekil her zaman izlenmesi gereken bir andır). Bunu hazmedemeyen Mustafa hapishane yönetimini Ramazan'a karşı kışkırtır. Sonunda Ramazan'ı bir gece vakti yancısı Cıbıl Halil (Hikmet Taşdemir) ile sıkıştırıp öldürmek ister. Ramazan hasmı Mustafa'yı öldürür ve 7 yıl daha ceza alır oradan da başka bir hapishaneye Adana kapalı cezaevine sürgüne gönderilir.

Tatar Ramazan Sürgünde (1992)

Tatar Ramazan cezasını çekeceği yeni hapishanesine (Adana Kapalı Cezaevi) gelmeden namı oralara ulaşmıştır. Herkes Ramazan'ı garibanın hakkını koruyan, kimseyi ezdirmeyen birisi olarak tanımaktadır. Ramazan hapishaneye gelince herkesle dostluk kurar. Ancak burada da hapishane ağası vardır ve Ramazan'ın ondan daha kuvvetli olduğunu anlayınca diğer mahkumlardan farklı davranarak ona olan düşmanlığını önceden göstermez. Hapishane Ağası Abdurrahman Çavuş (Hayati Hamzaoğlu) ve yancısı Akseli Ali (Kazım Kartal) mahkumlar üzerinde şiddet ve baskı ile hakimiyet kurmuştur. Mahkumlar Ramazan'dan yardım isterler. Eski bir koğuş ağası olan ancak artık ağalığı bırakan fakat yine de hapishanenin çekinilen bir ismi olan Kirmastılı (Yıldırım Gencer) hapishanede dönen dolapları Ramazan'a anlatır. Ramazan artık Abdurrahman Çavuş'u karşısına almıştır gariban mahkumları korumaya başlayınca. Abdurrahman Çavuş da hapishane yönetimini Ramazan'a karşı kışkırtır. Ramazan, Abdurrahman Çavuş ve Akseli Ali'ye diğer mahkumlardan farklı muamele yapılmasına karşı gelir. Bunun üzerine hapishane müdürü Ramazan'ı hücre cezasına çarptırır. Ramazan, karısı Zeynep (Esin Moralıoğlu) ile görüşememektedir. Kendisini görmeye gelen Zeynep Ramazan'ı görmek ister ama talebi reddedilir yönetim tarafından. Bunun üzerine onu görmek için uğraşan Zeynep avlu duvarından içeri koşar ama kaza sonucu avlu duvarından düşerek ölür. Ramazan'ın bütün dünyası bitmiştir. Artık önünde kendisini tutacak hiçbir şey yoktur. Abdurrahman Çavuş'u temizlemesi gerektiğine inanır, Kirmastılı'dan yardım ister bir avlu kavgası için. Abdurrahman Çavuş hapishane avlusunda Ramazan'a meydan okumaktadır. Sonunda Ramazan "Gel dedin geldim, Abdurrahman Çavuş" diyerek meydana çıkar. Hasmını bir bıçak darbesiyle öldürür. Ramazan'ın bu olayını bütün mahkumlar "ben vurdum, biz vurduk" diye savunurlar. Hapishane yönetimi Ramazan'a teslim olmasını söyler. Ramazan ise yönetime cevap verir;

"Burada vurulacak birisi vardı, onu da ben vurdum! Benim adım TATAR RAMAZAN gücün varsa gelip alsana!"

Tatar Ramazan serisi sinema tarihimizde hapishane filmleri içerisinde özel ve önemli bir yeri olan bir yapımdır. İçinde taşıdığı gerçekçi dil ile her defasında izlenesi bir keyif yaratıyor. Filmde geçen replikler ise bugün bile ses getirmektedir.



Tatar Ramazan replikleri;

* Taş kesil ulan! - Tatar Ramazan, Mustafa'nın yancısı Cıbıl Halil'e Mustafa'ya tokat attıktan sonra bağırıyor.
* Biz kazana kan koyup kaynatır, bıçağımızla karıştırırız. - Koca Mustafa, Tatar Ramazan'a söylüyor.
* Kumar oynatarak, haraç alarak zulmedenleri affetmem. - Tatar Ramazan koğuşta kumarı yasaklarken.

Tatar Ramazan Sürgünde replikleri;

* İnsan bunca zulüm, bunca haksızlık görür de rahat yatabilir mi, o zaman ben de ortaya fırlarım ve adama dur derim. Bu dünyanın hesabı ahirete kalmamalı. - Tatar Ramazan`ın hapishane müdürüyle konuştuğu ilk sahne.
* Kadın kısmısı adamın bağrına basar gibi topuk vurmalı yere. - Abdurrahman Çavuş
* Devlet adil olduğu sürece güçlüdür. - Tatar Ramazan`ın hapishane müdürüyle konuştuğu ilk sahne.
* Koridorları sevdim, ceza istediği kadar uzun olsun, yeter ki koridorlar kısa olmasın, insan bir kere yürümeye durdu muydu her şeyi unutur, nedendir bu? Çünkü volta cezanın törpüsüdür. - Ramazan`ın hapishaneye ilk defa girdiği sahne.
* Merhaba yarenler, merhaba felaket arkadaşlarım! - Tatar Ramazan`ın hapishane ahalisiyle selamlaştığı sahne.
* Ben köpeği bile aşağılamam, Allah yaratmış, ama insanların köpekleşmesi beni çıldırtıyor. - Abdurrahman Çavuş ve Akseli ile volta atarken.
* Kanun vardır kırbaç gibi, kanun vardır sütlaç gibi. Adamına göre. - Abdurrahman Çavuş.
* Ben hasmımı hiçbir zaman küçümsemem. - Ramazan, Kirmastılı ile konuşurken.
* Senden esaslı bir bıçak istiyorum, hasmıma sallayınca dönmeyen cinsten olmalı, çünkü ben adama bıçağı iki kere sallamam! - Tatar Ramazan, Kirmastılı`ya söylüyor.
* Siz beni resimlerdeki mahkumlarla karıştırıyorsunuz müdür bey, benim adım Tatar Ramazan, ben bu oyunu bozarım! - Tatar Ramazan`ın hapishane müdürüyle konuştuğu sahne
* Osmanoğlu kazan kaynatmış, Ali koca padişah askere yemek ulaştırmış, işin aslı lokmadır lokma. - Abdurrahman Çavuş
* Burada vurulacak birisi vardı, onu da ben vurdum! Benim adım TATAR RAMAZAN gücün varsa gelip alsana!- Son sahne.

700 kasaba, 70 vilayet ve 7 düvelde namı söylendi.



ÖNEMLİ NOT;
Bu inceleme yazısı 01 Ekim 2006 tarihinde, saat 08:52:40 PM'de www.divxplanet.com sinema ve altyazı sitesinin forum sayfasında yayınlanmıştır. Tüm hakları yazı sahibine aittir, yazarının izni olmaksızın hiçbir amaçla çoğaltılamaz, kopya edilemez, manyetik ortamlara aktarılamaz ve yayınlanamaz. Yukarıda yazılan fiillerin yazarının izni dışında gerçekleştirilmesi durumunda bu eylemi gerçekleştiren fail 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na aykırı hareket ettiğini ve bu iş bu kanunun getirmiş olduğu cezaları kabul eder.

Hiç yorum yok: