5 Temmuz 2008 Cumartesi

Green Card (1990) - Yeşil Kart


Amerika vatandaşlıkta göçmenlerin ülkeye girişlerini yasal hale getirmek için Green Card (Yeşil Kart) uygulamasına gitmektedir yıllardır. Eğer Yeşil Kart sahibi olmak istiyorsanız yani Amerikan rüyası sizin rüyalarınız oluyorsa her gece bunun bazı yolları vardır elbette. Mesela bir Amerikalı kadın ile evlenerek bu kartı bir nevi oturma ve çalışma iznini alabilirsiniz.

Brontë, teraslı bir ev bulur. Bu eve sahip olması için aranan şart evli olmasıdır. Bunun için sahte bir evlilik yapması gerekecektir. Bir lokanta kaçak olarak çalışan Georges ile tanışır. Georges bir Fransız'dır ve garsonluk yaparak geçinmektedir. Georges'in Yeşil Kart'a Brontë'nin ise hayallerindeki çiçeklere bakabileceği eve ihtiyacı vardır. Georges ile Brontë evlenirler ancak evlilikleri Göçmen Bürosu tarafından kuşkuyla karşılanır ve takibe alınırlar. Georges, Brontë'nin evinde 1 haftalığına kalmak zorundadır. Daha sonra büroya ifade verecekler ve gerçekten evli olduklarını kanıtlayacaklardır. Büro baskınları ve Brontë'nin anne-babasının habersiz gelişleri ikisini de zor duruma sokar. Aynı evde yaşayan ve birbirlerinin her türlü alışkanlığını ezberleyen iki yabancı daha sonra birbirlerine aşık olur ve buna engel olamazlar. Georges artık Brontë'den başka bir şey düşünmemektedir. Brontë için de aynı durum geçerlidir. Ancak bu aşklarını büroya yani devlete de ispatlamak zorundadırlar. Mülakat sonunda ise işin rengi değişir.

Yeşil Kart gerçekten güzel bir romantik komedi. İnsanların birbirlerini tanımaları için önce aynı evde kalmaları şarttır. Cervantes; "bir dostunuzun gerçek bir dost olup olmadığın yolculuk sırasında iyi anlarsınız" der. Aynı evde yaşamak da uzun bir yolculuk gibidir aslında. Film bu yolculuk ile başlıyor. İki insan birbirine sadece bir amaç için ihtiyaç duyarken bu amaçlar kesişince ihtiyaç gerçek anlamını kazanıyor. Georges ile Brontë ilk başta birbirlerinden nefret ederler. Brontë, Georges'in çok zor ve çekilmez birisi olduğunu bile düşünür ama Georges çok ince ruhludur. Brontë'nin bunu farketmesi uzun sürmez.

Yeşil Kart Amerikan rüyasına ve Yeşil Kart sistemine de ciddi eleştireler getirmektedir. İnsanların duygularının, bağlılıklarının bir kağıt parçası ile ölçülemeyeceği anlatılmaktadır filmde. Amerikan rüyasının da bir gün kabus olabileceği hatırlatılmaktadır.

Peter Weir bu filmdeki senaryosu ile en iyi senaryo dalında Altın Küre de alır. Gérard Depardieu da en iyi erkek oyuncu ödülünü kapmıştır.

İzlemeniz şiddetle tavsiye edilir.

ÖNEMLİ NOT;
Bu inceleme yazısı 28 Ağustos 2006 tarihinde, saat 12:41:58 AM'de www.divxplanet.com sinema ve altyazı sitesinin forum sayfasında yayınlanmıştır. Tüm hakları yazı sahibine aittir, yazarının izni olmaksızın hiçbir amaçla çoğaltılamaz, kopya edilemez, manyetik ortamlara aktarılamaz ve yayınlanamaz. Yukarıda yazılan fiillerin yazarının izni dışında gerçekleştirilmesi durumunda bu eylemi gerçekleştiren fail 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na aykırı hareket ettiğini ve bu iş bu kanunun getirmiş olduğu cezaları kabul eder.

Hiç yorum yok: